www.beyazdolgular.com

İçeriğe git

Ana Menü

Estetik Anlayış

Genel Değerlendirme

   
  
 Eski zamanlarda nasıl olursa olsun bir otomobil sahibi olmak

hemen hepimiz için mutluluk kaynağı idi. Kapımızın önünde duruyor olması ya da gezmek istediğimizde sorunsuz çalışabiliyor olması bizleri mutlu ederdi. Hantal ya da köşeli olmuş, rengi beyaz olmuş, siyah olmuş pek fark etmezdi. Arabamız vardı ya, önemli olan buydu. Hele uzun yıllar bozulmadan, eskimeden kullanabiliyorsak keyfimize diyecek olmazdı.
Çamaşır makinaları ya da buzdolapları için de aynı şeyleri düşünmezmiydik? Peki ayakkabı, ceket ya da dolma kalem için, sağlam olsun, dayanıklı  olsun ve kolayca eskimesin, bozulmasın demez miydik? Benzer şekilde, sahip olmaya çalıştığımız ne varsa sağlam ve dayanıklı olup olmadıkları ön planda tutulmaz mıydı? Estetik özelliklerde olup olmadıklarıyla ilgilenmek daha sonra gelirdi. Doğal olarak bunun herkesçe bilinen nedenleri vardı. Toplumsal dertlerimiz ve  icinde bulunduğumuz sosyal ve ekonomik yapı ister istemez bizleri böyle düşündürürdü. Bunun  yanında estetik olan seylerin fazla dayanıklı olmaması da, düşüncelerimizi etkilerdi. Çünkü o  günlerin koşullarında bir şeyin estetik olabilmesi için fonksiyonel özelliklerinden biraz vazgeçmek gerekiyordu. İşte o günlerde sağlam olsun dayanıklı olsun derken hayat akıp gidiyordu.
  
Peki dişlerimize yaptırmak istediğimiz tedaviler için durum nasıldı? Neler düşünülürdü? Çürümüş  dişlerin tedavilerinde ya da eksik dişlerin yerine yapılan protezlerde beklentiler nelerdi?  
  Bu konuda da beklentiler yine oldukça sınırlı bir durumdaydı. Ağrıların geçmesi ve rahatça yemek yiyebilmekten başka bir şey pek düşünülmezdi. Yapılan protezlerde ya da  dolgularda, estetik  beklentiler olsa bile renk ve biçim tutmadığında razı olunur, dolgunun ve protezin yerinde durması sağlam olması, dayanıklı olması yeterli bulunurdu.
   
  İlerleyen yıllarda, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin yanı sıra, yaşamın her alanında yapısal değişiklikler ortaya çıkmış ve bu değişikliklerin doğal sonucu olarak, yaşam anlayışları bir değişim  grafiği çizmeye başlamıştır. Geniş bir yelpazede dağılım göstermeye başlayan beklentiler giderek  yükselmiş, belirgin hale gelmiş ve hemen her konuda sağlam olsun, dayanıklı olsun anlayışının  yanına, ''estetik '' olsun düşüncesi de neredeyse kaçınılmaz olarak eklenmiştir.

Günümüzde çok sağlam ve dayanıklı bir otomobil, estetik çizgilere sahip değilse artık pek ilgi görmemektedir. Günlük kullandığımız bir ayakkabı, gözlük ya da telefon için de durum aynıdır. Renk, doku ve biçim olarak estetik özelliklerde  olup olmadığı artık hemen herkes için merak ve arayış konusudur. Bilgi ve teknoloji üreten firmalar bireyleri bu yönde etkilemekte olsa da, bireylerdeki beklentilerin yüksekliği de firmaları bu yönde çalışmalar yapmaya zorlamıştır. Görünüşe bakılacak olursa hem estetik  konusunda olsun, hem dayanıklılık konusunda olsun arayışlar ve etkileşimler karşılıklı ve sürekli durumdadır .

  Bu yöndeki gelişmelerin doğal sonucu olarak, diş tedavilerinde de  sağlamlık ve dayanıklılık arayışlarının yanında estetik beklentiler ön  plana çıkmıştır. Çok sağlam bir protez, doğal dişlerimize benzemiyorsa, renk ve biçim olarak doğal dişlerimiz ile farklılık gösteriyorsa ve  estetik özelliklere sahip değilse, artık kolayca kabul görmemektedir.
  Bu durumun farkında olan Diş Hekimliği Bilim Dalı, ağız ve diş hastalıklarının tedavilerinde çok geniş bir çalışma yelpazesinde çok ileri aşamalara ulaşmış olmanın yanı sıra, hem sağlıklı hem dayanıklı, hem de estetik
tedaviler yapabilecek bir düzeye gelmeyi başarmıştır. Sahip olduğu bu özellikleri ile  Dişhekimliği Bilim Dalı, kendi alanındaki yaşamsal değişimlerin ve gelişimlerin sürükleyicisi ve öncüsü durumundadır .

 
İçeriğe Geri Dön | Ana Menüye Geri Dön